top of page

Evlilik Sorunları

Yakın bir tarihe kadar ülkemizde tabu olarak kabul edilen, tartışmaya açılmayan, bir sorun olarak bile görülmeyen evlilik sorunları, son yıllarda artık geçmişe kıyasla rahatlıkla gündeme getirilebilmektedir. Evlilik içi sorunlar, toplumun; ruh sağlığı profesyonellerinden çözüm beklediği konular arasına girmiştir.

 

Mutluluk, tatmin ve beklentilerin gerçekleşmesi, ortak bir evlilik kavramına yol açan karşılıklı uyum ile mümkündür. Bu evlilik kavramını evlilik uyumunun temeli olarak görür. Eğer her iki taraf da birbirlerinin evlilik kavramlarını tam olarak kavrar ve açık olarak anlarsa iyi niyet oluşur ve ilişkide daha az sorun yaşanır. Kavram ve algılayışlarda farklılıklar olması durumunda ise, problemlerin doğması muhtemeldir. Ayrılık ile sonuçlanan birlikteliklerde olumlu duyguların, özellikle doyum ve bağlılığın zaman içinde giderek azaldığını belirtmiştir. Ayrıca olumlu duygular azaldıktan sonra aşkın kaybolduğunu, insanların ilişkilerini; aşk bittiği için değil de ilişkilerinde tatminsizlik ve mutsuzluk nedeniyle bitirdiklerini ileri sürmüştür.

 

Evlilik uyumunda önemli faktörlerden biri çiftlerin cinsel uyumudur. Cinsel işlev bozuklukları ve evlilik problemleri arasında bir ilişkinin bulunduğu bilinmektedir.

 

Evlilikte yaşanan sorunlar genellikle iletişim sorunları, problem çözme, tartışma, duygusal yakınlık ve cinsellik gibi konularda ortaya çıkmaktadır.

 

Evli bireylerde yaşanan iletişim çatışmalarının temelinde, evliliğin gerekliliklerinin tam olarak kavramadıkları, sağlıklı iletişimin nasıl olunacağının bilmemeleri ve karşılıklı destek verme davranışının nasıl sağlanacağını bilememekten kaynaklandığı görülür. Evli çiftler, evlilikteki uzun vadeli görevlere ve sorumluluklara kendilerini hazır hissetmiyorlarsa bir süre sonra sorun yaşamaya başlarlar. Evli çiftlerle ilgili yapılmış çalışmalarda, evlilik sorunlarını ve ayrılık riskinin, evliliğin erken dönemlerinde daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, çift çocuk sahibi olduktan ve çocukların ergenliğe geçiş dönemleri veya evden ayrılmalarından sonra da çatışmalar artmaktadır. Bu dönem de ayrılıkların en fazla görüldüğü ikinci evredir.

 

Aile içinde yaşanan çatışmalar, huzursuzluk ve gerginlikler başta çocuklar olmak üzere, aile üyelerini olumsuz yönde etkilemektedir. Dolayısıyla eşler arasındaki uyum ile çocuğun ruhsal iyilik hali arasındaki ilişki uzmanlar tarafından sıklıkla çalışılan ve araştırılan konuların başında gelmektedir. Çocuğun iyilik hali denildiğinde, çocuğun davranışlarının uygunluğu, duygusal açıdan iyi olması, özgüven gelişimi, benlik kavramı ve başarı gibi unsurlar anlaşılmaktadır.

 

Evlilikte yaşanan sorunlar için etkili tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Evlilikleri hakkında çalışmaya karar verip yeterli çaba gösterildiği takdirde çiftler evliliklerini yeniden huzurlu, sağlıklı ve tatminkar hale getirebilir.

Evlilik; kendini anlamak, eşini anlamak, tartışmayı bilmek, problem çözmek ve farklılıkları kabul edebilmek gibi bazı iletişim becerileri gerektirir. Yetiştiğimiz ailedeki bazı olumsuz davranış örüntülerini ve kötü iletişim stillerini ya da gündelik hayatta yaşadığımız birtakım sıkıntıları evliliğin içine taşımak mutlu bir evlilik sürdürmeyi güçleştirir.

Aile terapilerinde yapılan öncelikle iletişim kurmayı öğrenmektir. Problem çözme ve karşısındaki insanı rencide etmeden tartışmayı öğrenme gibi becerileri oluşturmaya, ilişkiyi yeniden kurmaya ve sağlamlaştırmaya yardım eder.

Aile terapisinde; eşlerin birbirini öncelikle insan olarak görmeyi öğrenmeleri amaçlanır. Karşısındakinin kişilik özelliklerini anlama ve uzlaşmayı sağlama, ortak bir paydada buluşulamayacağı görülen yanlarını ise çiftlere kabul edebilmeyi öğrenmeleri  sağlanmaya çalışılır.

Aile terapisinde amaç; eşlerin yaşadıkları sorunları konuşabilir hale gelmesi ve çözüm bulmalarına yol gösterici olmaktır.

bottom of page